-->

ÖĞRENCİ EVİ -6- VÂRESTE









MEKAN : MUTFAK
Saat: 17:00 ⏰
Mert: Sami sana kaç defa söylicem abi şu tırnaklarını mutfakta kesme diyeee 😡
Sami: Evin tek güneş gören yeri burası abi, bizim odaya ışık girmiyor ne yapayım . üstelik fare deliği gibi ev tutmuşsunuz, kediler bile yukarıdan bakıyo bize, şuna bak. 
Mert: Allah’ın sümüklen böceği. Kendin geldin, biz teklif bile etmedik. Git ötede kes.
Zırrrrrrr zırrrrrrr 🛎
Mustafa: kapı çalıyo biriniz kapıya baksın.
Mert: Al biri daha …anahtarı kullanmak mesele tabi… 🤦🏾
Dışarıdan gelen Hakan : Bonjour Centılmens..👋🏾
Mustafa: Fesubhanallah . şu çocuğa selam vermeyi öğretemedik. bonjur Hakancım bonjur…
Mert: abi bunlar mektepli eşekler anlamazlar. Geçen otobüsteyiz çarşıya gidiyoruz Sami ile. Yaşlılar bindi diye yer verdim ben. Sami kalkmıyor. Sami yer versene diyorum, boşver onlar hep gezmek için biniyorlar diyo. 
Sami: ne yani yalan mı? Onlar ahirette yok yazılıyorlardır 😆 evde dursunlar işte ama yok sırf bedava diye arabaya binip gezmeye gidiyorlar yer kaplıyolar 😏sonra yer ver….. ne vercem ya 😏
Mert: terbiyesiz 😒😒yemin ederim Ahmed’i özlettiniz, o olsaydı sana bi nutuk çekerdi.
Hakan: Sahi o ne yapmış? Yıkamış mı emektarı 😅
Mustafa: abi dalga geçmeyin şu çocukla, ayıp ama..
Hakan: tamm tamm.. ben modern bir insanım , insanların inançlarına saygılıyım..😌
Mert: Allahın köylüsü sen mi modernsin. Bonjourmuş…😒 Sanki anan baban İngiliz kraliyet ailesinden .
Hakan: Allah muhafaza.   Aslımızı inkâr etmiyoruz Anadolu çocuğuyuz ama modern olmak da misyonumuz.😌
Mustafa: Misyona gel…. Neyse, Ben aradım. Defnetmişler, taziyeleri karşılamış falan. Her gün ev dolup dolup taştı dedi. O kadar seveni varmış ki… civar köylerdeki insanlar akın etmiş. Çok kalabalıkmış cenazesi. Ama babası derslerinden kalmaması için dönmesini istiyormuş. Sabah da mesajlaştık arabaya biniyorum demişti. Gelir birazdan.
Hakan: hadi ya . bir iki gün daha kalsaydı😆 az eğlenirdik .
Zırrrrrr zırrrrrr 🛎
Mert: sen demeye kalmadan umutlar geldi.
Kapıyı açan Mert: hoş geldiniz gençler  fakir hânemize🤗 
Umut: demeyeyim diyorum ama tam fakirhane lan sizin ev de.. diğeri daha iyiydi.
Ceketini ayakta durmakta zorlanan vestiyere atan Serkan: en azından bebek zırlaması yok lan burada geçenkinde bi bebek yaşıyordu üst katta, kuyruğu sıkışmış aslan gibi. ..Evlerden ırak öyle çocuk.😪
Mustafa: dedikodunun gıybetin kralları gelmiş hoşgelmiş
Serkan: aşk olsun abi ya , iki haber paylaşıyoruz diye hemen de gıybetçi olduk. 
Mustafa: hadi lan ordan yürüyen gazate seni..
Umut: Hem bu sefer haberler sizde sayın köstebekgiller.
Mustafa: hayırdır? 
Umut : ne bileyim sizde bir değişmeler var , bi kendi içinize dönmeler , sınavda yardımcı olmama durumları falan… Hakancım şu elmayı atar mısın, kırmızı olanı.
Mustafa: kul hakkı beyler bilirsiniz. 
Umut: yemişim hakkını
Zırrrrrr 🛎 
Mustafa: ahmed geldi.
Serkan: o kim? 
Mert: yeni ev arkadaşımız .
Umut: yeni arkadaş demişken ne gördük biliyonuz mu? Serkanla akşam Playstationa giderken okulun ordaki avmde Sancar’ı gördük bizim okuldan bir kızla. Hemde el ele 
Serkan : pis sansar. Daha geçen biriyle sinemada idi. Gömlek değiştirir gibi kız değiştiriyor.
Mert: aynı kızdır abi nerden biliyon farklı biri olduğunu. Hem Sancar yapmaz öyle şey.
Umut: safım yaa. Kendisine sorduk o da nasıl kullanıp attığını anlattı. 
Hakan: yani sizin arkadaşınız bu Sancar dediğiniz çocuk. 
Mert: evet bizim gruptan işte. 
Ahmed: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيرًا مِّنَ الظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضًا أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتًا فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ ﴿١٢﴾ 
Hakan: amin. Ne dedi bu şimdi? Tercüme edin sayın ilahiyatçılar.
Sami: her arapça duyduğunda böyle demek zorunda mısın? Ayet tercüme etmek zordur bi kere.
Mustafa: sanki normal cümle olsa çevircen 😏
Ahmed: Ey inanlar! Zandan çok sakının. Muhakkak ki bazı zanlar günahtır. Ve insanların hatalarını araştırmayın. Sizin bir kısmınız diğerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hiç sizden biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Elbette ondan tiksinirsiniz. Ve Allah’a karşı takva sahibi olunuz. Muhakkak ki Allah, tövbeleri kabul eden ve Rahîm olandır.
Umut: biz sadece duyduklarımızı söylüyorduk🙄
Ahmed: Hz peygamber Sallahu aleyhi vessellem buyurur ki
, “Müslümana duyduğunu söylemesi günah olarak yeter!”
Umut: oldu o zaman, biz kalkalım çarşıya gidecektik. Alınacaklar vardı. 
Hakan: evet, ayrıca bugünün işini yarına şey etme de demiş efendimiz demi.


 Neyse kaçtık biz. 👋🏾
YAZAN: VÂRESTE 






Yorum Gönder

My Instagram

Designed By OddThemes | Distributed By Blogger Templates Düzenleyen NEVİT