-->

ASIRLARIN EFENDİSİ - REŞHA

 


Efendim;

On dört asır geçti bizden gittiğinden beri

Aydınlanmıştı dünya nurunla

Sen bırakınca sahipsiz, sevgiline kavuşunca

Döndü yine eski karanlığına

Biliyoruz, dolmuştu vaktin

Tükenmişti alacağın nefeslerin

Gitmen gerekiyordu artık

Her yaşayanın gittiği ve gideceği gibi

Senin de gitmen gerekiyordu

Evet, haklısın

Geldiğin gibi gitmedin sen

Dünyayı cehalet karanlıklarından kurtarıp

Kalplerin en derinine Yaradanın adını kazıyıp

Bütün alemleri nurlandırıp da gittin sen

Her şeyinin güzel olduğu gibi

Senin gidişin de güzeldi Efendim

Bizi öyle düşünürsün ki

Doğduğunda ümmeti diyerek açtın gözünü

Hayatın boyunca da

O büyük hesap gününe kadar da

Hep duacısın bize, biliyoruz, hissediyoruz

Yine de sensiz kaldık Efendim

Sensiz ve sessiz geçiriyoruz ömrümüzü

Zifiri karanlıktaymış gibi

Yıllar önce verdiğin Veda Hutbesi var ya

Hala kulaklarımızda, sanki daha dünmüş gibi

Yaşayacağız güller gülü

Yaşatacağız gönüllerde hep seni

Rabbimin izniyle, kıyamet gününe kadar

Taşıyacak sevgini kalpler

Unutmayacak seni akıllar

Yazacak kalemler, şakıyacak bülbüller

Satırlar yetmeyecek seni yazmaya, sana yazmaya

İfadeler kalacak kifayetsiz, kelimeler yetmeyecek ama

Senin cihana meydan okuyan bu ümmetin

Adını unutturmayacak asla

Sen sakın mahzun olma!


YAZAN : REŞHA

Yorum Gönder

My Instagram

Designed By OddThemes | Distributed By Blogger Templates Düzenleyen NEVİT